Güneş batıyor, ne kadar sıkıcı
bir hava var. Yaşlanıyorum.
Derim artık eskisi gibi sıkı diil,
yaralanınca da geç iyileşiyor, toprakda çürüyüp organlarım
ayrılmasına az kalmış demek ki. Ellerime bakıyorum, hala renkli,
kalbim atıyormuş. Sen olmasan da yaşamayı başarmışım.
Aşk takılıp kalmakmış. İnsan
görünce sessizleşip içine kapandığını mı istiyor. Neden
takıldığımı çok düşündüm, burnun mu değişikti, boynunun
açısı mı, yürüyüşün mü, konuşman mı? Çok düşündüm.
Seni kıskandım, bana da birileri, sana aşık olduğum gibi aşık
olsaydı. Eğer sendeki farklı olan şeyi bulsaydım taklidini
yapacaktım bu yüzden. Sen olamıyorsam, o farklı olan şeyin,
senin, benim olman da bana yeterdi. Ama ruhundu değişik olan, ve
ruhun her davranışına vuruyordu. Sen olamayacam. Yüzünü çok
güzel çizmiş yaratan. Sen vardın, ben vardım, varlığımın
büyük bölümü seni hissetmekle geçti, sen olmadan ben olmazdım.
Ovanın yanlızlığı kasveti
gölgelerle beraber odama giriyor. Radyoyu açtım, dinleyişlerimde
şarkının bir sözünde heyecanlanırdım bir gün geleceksin gibi,
bir sözünde özler, bir sözünde sinirlenir, bir sözünde ben de
bağırırdım, oysa aşk çoktan bitmişti, gitmiştin.
Zevkli diildi. Ayrılacağını, birgün
hiç yanımda olmayacağını bilince tadı olmuyor. Sarılıyorsun.
Kötü düşünceler çıkmıyor beynimden, gideceksin. Yaşamın
karmaşıklığı, zorluğu, ve sana sarılmak olmayacak.
Sonunda ordaydın. Bana bakıyordun,
gözlerini açıp kapatıyordun, gülümsüyordun, seslendim, cevap
vermedin, uyandım, gözlerime bakmıyorsun rüyalarımda hiç.
Rüyalar ne olursa olsun ne değişir. Üşüyorum, sensizlik kaplıyor her bir yanımı. Hayaller hep böyle bitti. Doğruyu istersen, herşey aynı, hayat aynı. Rüyamda
gördüğümde seni, beni hissediyor musundur? Gözlerime hiç
bakmayacak mısın? Özlemim gözlerimde.
Acaba hala yaşıyor musun? Yaşıyorsan
yaşlısındır, hala etkilenir miyim senden? Mutlu musundur? Hala
kendi kendine mırıldanıyor musun? Kimse hissetti mi benim gibi
seni? Bu umrunda oldu mu ki bi kere? Torunların sana benziyor
mudur? Beni görünce hatırlar mısın? Hatırlasan yabancı gibi mi
davranırsın? Yaşlıyken yabancılara nezaketin nasıldır senin, çok
saygılı mı konuşursun, içten mi? Senle yaşasaydım bilirdim.
Eşin yaşıyor mu hala? Dünyada yoksundur belki artık. Belki de
iyi ki benimle yaşayıp sıkılmadın.
Insan olmak yaşarken ölü olabilmeyi
başarabilmek mi, duygularına karşı ölü olmayı? Yoksa yıllar
geçmiyordu.
Artık hafif soluk aklımda kalanlar
senden, eskiler var dünyamda, yeni hiçbirşey olmayacak.
Hiç kavuşamayacam.
Güneş doğuyor. Sıcak birşeyler olsun da bir evde olduğumu hissedeyim diye çay koydum. Buharı tütüyordu. İçmeden dışarı çıktım. Bir kuş tünüyor elektrik kablosuna. Biz neşelenelim diye ötüyor kuşlar, renkliler. Yürürken ağzım açık bakıyorum onlara uçarken.