19 Mart 2014 Çarşamba

bi gece - içimde

Kalemim. Yorganım. İyi ki var, hem üzgün hem üşüyor olmak daha zordu. Bir de yaşanmamışlıklar var.
Beynimde oluşan, kıvılcım kadar umutlar oldu, kıvılcımlar sönerken herkeste yaşanmışlıklar vardı. Buyum.

Size bir hikaye anlatayım. Bir gün üç karınca varmış. Bunlar bir odada halıflexin üstünde geziyorlarmış. Odada bi de insan varmış. Karıncayı görmüş, sonra gözlerini karıncalardan ayırmış. Sonra tekrar halıflexe bakmış insan, karıncayı tekrar bulup ayırt etmesi 3 saniye civarı almış. Hikayem bu.

Ama eski bi hikayem var. Bir arkadaşım vardı. Biraz samimi olduktan sonra evine ısrarla çağırdı. Gittim. Annesiyle kalıyordu. Sıkıntıdan ikisi facebooktan texas holdem poker oynuyorlardı, çok iyilerdi, milyonlarca sanal chipleri olmuştu. Bana bir kaç püf nokta anlattılar.
Canım arkadaşım bir gün hastanenin onuncu katından kendini aşağıya bıraktı. Düşerkenki 3 saniye içerisinde beni görseydi, belki, "var ya çok zevkli, denemelisin" derdi, belki de o üç saniye korkmuştu. Kendisi hayatta olsa, bir yerde yemek yemek isterdim, konuşmak isterdim, bana "var ya" ile başlayan bir cümle söylemesini isterdim.