25 Nisan 2014 Cuma

haber - içimde

Hayat farkında olmaktır, olmamaktır.
Yüreğimden yıkımlar geçiyor. Akdeniz meltemi, itilip çekilen pencereden içeri giriyor. Gece, beni sevenler sessiz, sevdiklerim sessiz. Yine aynı böyle bi geceydi aynı yer idi, farklı olan pencere tahta, menteşeli olandı, nisandı, bana mesaj attığında, 13 sene önce. Yanlızlığımla idim. Ağlamış, beni özlemiş, böyle başlamıştı sonuna ermeyeceğim aşkım. Şimdi düşünüyorum da, birbirini seven iki kişinin illa evlenmesi mi gerekiyor, illa sevişmesi mi gerekiyor. Özlemesi yeterli, yüzüne hasret kalması yeterli. Sevenlerin ayrılması da gerekir, birbiriyle konuşmaması da gerekir gerektiğinde. Şimdi para kazanıyorum, yan koltuğunda senin oturduğun arabam olsun istemiştim. Artık arabam var. Benim hayatımda dünyanın en neşeli, en eğlenceli şeyinin, ilk sevinçlerin kaynağının, en mutluluk veren şeyin, güneşin, bayramın, gün doğumunun, senin olmanı istemiştim. Başka ruh var yanımda, o da çok güzel, o da en neşeli, en mutluluk veren; ama ilk sevinçlerin kaynağı diil. Senin ilk sevinç kaynağın olmadım, senin hiç kimse de olmamıştır ilk sevinç kaynağın, bu duyguyu sen bilmezsin. Gün geçer, hayat biter. Benim içimde kimseyi kırmak istemeyişimi, narinliğimi görenlerden sevenlerim de çok oldu, benim narinliklerini görüp de sevdiklerim de çok oldu, bu sevdiklerimden öldüklerini öldüklerinden çok sonra öğrendiğim oldu. Sen beni ben seni bilmiyorum. Bu bilinmemizliklerde, nice acılar, nice mücadeleler, nice hayat dolu anlar vardır. Sonrasında bi gün, birbirmizin sesini çok yıllardır son nefeslerimizden önce bile duyamadan, birimizin ölüm haberi gelince, geri dönüşü olmayan gidişin gibi sonsuz çaresizliğe son bir kez girerim ben, belki o zaman da hiç bitmeyecek gibi gözyaşı, yine özlerim yüzünü, sende belki biraz göz yaşı. Hayat farkında olmamaktır, olmaktır.