Susuyorum, dilimden kelimeler çıkmak
istemiyor, nefesimi kelimeler için zorlamak istemiyorum.
Açık
olacam, böyle soyut olunca belki tam anlaşılmıyor çünkü, beni
direk görse iç düşüncelerimi bilse o zaman daha rahat
anlaşılırım zaten. Enerjim yok. Enerjim gitti, neden bilmiyorum
birden sessizce. Biri zorlayınca kelimeler çıkıyor otomatikmen,
ama sanki ben değil de beyincik yapıyor, alışkanlıktan gelen
kelimeler, özne yüklem bana özgü sırasıyla kalıplarım, çok
kullandığım tekrar ettiğim kelimeler çıkıyor. Baktım espri
bile yapıyorum. Evet burda yapmadığıma bakmayın,
yapabiliyormuşum, hayat varmış beyinciğimde otomatikmen. Yani
beni de bıraksan serbest, tekrar mutlu olabiliyormuşum, eski kız
arkadaşlarımın bıraktığımda mutlu olabilmesi gibi, mutlu
olması için serbest bırak yeter. Bedenimde enerji varmış. Yoğun
bakımdaki insanların ölüme 1-2 saniye kalana kadar karakterlerini
gösterebilmeleri gibi, iç enerjim bitmeyecek, ben bitmeyeceğim,
ölene kadar, o otomatik, ve son nefesimi verene kadar kalbim hızlıca
atacak, nefes alacam, göğsüm inip çıkacak, solunum makinasına
bağlı olsa bile. Yani neymiş "hayatta enerji biterse bi daha
gelir mi?" yanlış soruymuş, çünkü hayatta enerji
bitmezmiş, çok azalırmış, ama biterse ölürmüşüz zaten.