7 Kasım 2014 Cuma

çay - içimde

Betonlar çok soğuk. Ayakkabı soğuğu geçiriyor. Dışarıda kesici bir rüzgar esiyor. Poliklinikteyim.
Çay güzel olmuş. Arkamda ısısı gelmeyen ama çok güzel bir güneş var, güneşlikle bile gücü kesilemiyor. Hasta da az geliyor, hatta 5 dk dır gelmiyor. Ve şuan ders çalışmıyorum. Bu keyifli. Daha keyiflisi fazla üşümüyorum. Burnum akıyor biraz, yazdan beri grip olmamıştım, özlemişim böyle burnun çok akmasını, halsiz olmayı. Hafif bir sesde güncel yabancı şarkılar çalıyor kulaklığımdan. Çay bitince kalkıp çayı getirmesi biraz keyfimi bozuyor, bi de birazdan ders çalışmam gerektiği, 5 ayda 75 cm kitabı 6 kere falan tekrar etmem gerekiyor, bu bayağı keyfimi bayağı bozuyor. Basitim, bu kadar basitim, sıkıcıyım, bana verilen rol bu, sıkıcı biri olmak. Keyifli olmamın bir sebebi daha var, yanlızım, kimse yok bana karışan. 30 yaşındayım. Kamburum. Göbeğim var. Kel oluyorum. Rolüm bu.