17 Temmuz 2017 Pazartesi

böcek - içimde

Artık geçti mi? Çok geç mi?
Omurgamın ortasından bir çivi saplanmış gibi en derinden bir ağrı, hiç dinlenmeden devam ediyor, en ufak hareketimde daha derinden geliyor. Yaşlanmışım, istenmedim, hiç istenmeyeceğim. Artık hiçbir şey beni heyecanlandırmıyor, heyacanlandıracağına dair umudum yok, umudum uzakta bir ışık gibi, ulaşılamayacak bir uzaklıkta, uzaklığın önemi kalmamış. Yaşamaya çalışıyorum hayatı, daha çalışkan olmaya çalışıyorum, her gülüşü yakalamaya çalışıyorum, her çiçeğe daha yakından bakmaya çalışıyorum, tembelliğin kımıldayışını bırakıp soğuk suya atlıyorum, her detayı inceleyip hissetmeye çalışıyorum. Sırtım dinmiyor. Arzularım ölmüş, dirilse bile yeni bir bedene ihtiyaçları var. Islık çalmak istiyorum, yaşamak için çalınca, keyifli olunmuyor. İsteklerim var hala, yeniden doğmak, başka bir kişilikte, başka bir zamanda güneşin doğuşunu izleyip keyif almak. Atmasaydınız beni kuyulara, burda ne kadar yaşarsam yaşayayım güneş doğmayacak. Bir böceğe bakınca, niçin ordan oraya gittiğini anlayamam gibi, neden yaşadığıma bakıyorum, siyahım, merak edilmeyen bir bilinmezliğe gidiyorum, küçük bir kafam var, bir de kanatlarım.