Gidiyorum.
Belki bir kaçış olarak
yazıyorum, ama kaçamayacağımı biliyorum, gerçeklerden kaçamaz
insan, yapabileceği en fazla ölüm gerçeğine çarpmaktır.
Depresyonda olduğumu zannetmiyorum, ama üzgünüm. Bir ara kaçmak
olayını kafama takmıştım, bu konuyu epeyce düşündüm, ben çok
bisiklet sürerdim, çok yüzerdim, çok yürürüm. Neden? Kaçıyor
muydum acaba? Streslerimden, düşüncelerimden, acılarımdan?
Ölümün 5 aşaması var; inkar - reddetme, gerçeğe inanmama,
kaçış - ,öfke, pazarlık, depresyon ve kabul -uzlaşma,
kaçınılmaza direnmeme, geriye çekilme, sakinlik-. Kabullenmek, ölümün
dışındaki hallerde, "önümüzdeki maçlara bakacağız" da olduğu
gibi, avucundakine razı olup ne yapabileceğini düşünmek ya da
yapabileceğini yapmak, duyguyu kabul etmek, acın varsa çekmek. Ben yüzerken, yürürken, bisiklet sürerken
kaçmıyordum, ağlıyordum, öfkeleniyordum, acımı çekiyordum, ve
yaşamaya karar veriyordum. Ruhumdan sıkılıyor ve hissedebildiğim
kadar hissetmek istiyordum. Sonrasında da düşünmekten
kamanmıştım, belki de kaçtığımı kabullenmiştim, "kaçıyorsam,
ee nolmuş, kaçabilene aşk olsun". Şimdi de şunu
düşünüyorum, sevilmiyorsam, yalanların olduğu dünyadan,
gerçeğe kaçıyorum. Gidiyorum.