1 Ocak 2018 Pazartesi

kutu - içimde

Gece bir kutuya vuruyor gibiydi, kutunun içi karanlık, dışı karanlık, değersizim silik unutulmuş bir yazı gibi, zaten bir kutu ne kadar değerli olabilir ki. Evet, gördüğünüz üzere bokunu çıkaracağım benzetmelerin.

Kutuyum. Kımıldıyamıyorum. Durum bundan ibaret. Belki de korktuğumdan hareket etmiyorum.
Uzaklardan bir ses yaklaşıyor, beni es geçip devam ediyor, bana çaresiz geliyor bu  güçlü ses, çünkü başı sonu doğrultusu var. Ben bu ses gibi sınırlı  olmak istemiyorum. Beni yerimden oynatamayan enerjisiyle, ses söndü. Hep bir sınırımız var, zamanımızın içine hapsolmuşuz, kolumuzun yetişebileceği seviye sınırlı.
Beynim satır atlıyor hep, bir satır yazıyorum, 5 düşünce eksik, bir satır okuyorum, kalp atışımla iki alt satıra geçiyorum. Başkalaşmak  istiyorum, beynimin anlamak, anlatabilmek için durması lazım.
Daha açık anlatmam gerek çünkü birşey anlaşılmıyor sanırım:
Bazen bir orospu gelir, kutuya gelen o ses gibi güçlüdür, o ses gibi çaresizdir, sizi etkiler, sizi titreştirir, o kımıldamayan hayatınızdan çıkıp hareket etmek gelir içinizden.
Halbuki o orospu için sıradan bir yoldan geçiştir. Sonra, sizden yardım ister. Her defasında acırsınız, yardım edersiniz, enerjisiyle dolar içiniz, akıp kalp kırıklıklarınızdan dökülür, bu enerjiye bağımlı olursunuz, efendiliğinizi korursunuz, enerjisi içinizi sızlatır, daha da kımıldayamazsınız. Sonra siz ondan tek bir yardım istersiniz, o da bir yardım teklif etme şeklinde, tekrar gelip geçmesini istersiniz ruhunuzdan, yardımınızı kabul etmez. Bu orospulara hep yardım ettim. Acılarım, bir daha asla yardım etme, dedi, acı çekeceğine bencil ol, dedi, defalarca acı çekmedin mi, neden hayır demiyorsun, dedi. Çünkü o orospuların da benimki kadar duyarlı olmasa da acı çekebilen bir kalbi vardı, tam emin diilim.
Ama bundan sonra orospularla ilgili yeni prensiplerim var, onlarla hiç ilişki kurmamaya çalışacam, önce kendileri kurmak şartıyla tek cümlelerine karşı en fazla tek cümle kuracam, bir kere sustular mı, ben de konuşmam gereken yerde bir kere susacağım. Ruhumun acılarını yazıya dökecem ama yüzlerine diil.
O elimizdeki minni minnacık enerjiyle yetinecez, büyüteceğiz içimizdeki enerjiyi, o orospuları hiç sokmadan. Düşüncelerimiz orospuda kalmayacak, o kendi efendiliğimizde kalacak.

Bu sınırlı kanatlarımızla yaşamaktır hayat, kimse görmeyecek uçtuğumuzu, Allah görecek, uçamazsak da sabrettiğimizi Allah görecek. Allah'tan başka hiçbir şeyden korkmayacağız. Sadece Allah değerli, dolayısıyla onun yarattıkları. Kutu olmayacağız.